Ebeveynlerin ruh sağlığı çocukların okuldaki başarısı ve gelişimleri için önemli; özellikle küçük yaşlarda. Bu konuda genellikle anneler mercek altında olsa da aslında depresyondaki babaların yarattığı olumsuz etki, çocukların okul hayatlarını yıllarca etkileyebiliyor. Yeni araştırma ilginizi çekebilir.
Çocuğu anaokuluna başlarken depresyonla mücadele eden bir babanın etkileri sınıfta yıllarca hissedilebilir. Rutgers Üniversitesi’nin yeni araştırması, babaları bu önemli dönemde depresyon yaşayan çocukların, annenin ruh sağlığı hesaba katıldıktan sonra bile, dördüncü sınıfa kadar önemli ölçüde daha fazla davranış sorunu ve daha zayıf sosyal beceriler gösterdiğini ortaya koyuyor.
Araştırma ekibi, kohort çalışmasında 1.422 çocuktan elde edilen verileri analiz etti. Veri toplama çalışmalarına 1998 ve 2000 yılları arasında başlandı. Davranışsal sonuçlar ise çocuklar ortaokula geçerken 2009 ve 2010 yıllarında ölçüldü. Analizin kendisi 2023 ve 2024 yılları arasında gerçekleştirildi.
Babaların depresyonu, çocuklar beş yaşındayken Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanmış bir tarama aracı kullanılarak değerlendirildi. Dört yıl sonra, çocuklar dokuz yaşına geldiğinde, öğretmenleri, biri karşıtlık ve hiperaktivite gibi sorunları ölçen, diğeri ise iş birliği ve özdenetim gibi sosyal becerileri değerlendiren iki standartlaştırılmış derecelendirme ölçeği kullanarak kapsamlı davranışsal değerlendirmeleri tamamladı.
Çocuk ve aile özelliklerinin yanı sıra anne depresyonunu da içeren faktörler çıkarıldıktan sonra, babaları depresyonda olan çocuklar, babaları depresyonda olmayan çocuklara kıyasla %36 daha yüksek karşıt davranış puanları, %37 daha yüksek hiperaktivite puanları ve %25 daha yüksek DEHB puanları gösterdi.
Bu çocuklar aynı zamanda olumlu sosyal becerilerde de önemli eksiklikler sergilediler; ortalama %11 daha düşük puanlar alırken, %25 daha yüksek sorunlu davranış puanları aldılar.
Bu sonuçlar, anaokuluna geçiş döneminde babaları depresyon yaşayan çocukların dört yıl sonra sınıfta ölçülebilir şekilde daha fazla davranışsal zorluk gösterdikleri anlamına gelmektedir.
Bu örüntü, araştırmacılar anne depresyonunu kontrol ettikten sonra bile geçerliliğini korudu; bu da babaların ruh sağlığının çocukların gelişimi üzerinde yalnızca annenin psikolojik durumu veya diğer aile faktörleriyle açıklanamayacak bağımsız bir etkisi olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, bu davranış sorunlarını sergileyen çocukların, daha sağlıklı duygusal ve sosyal gelişime sahip çocuklara kıyasla akademik olarak daha fazla mücadele etme eğiliminde olduklarını, akranlarıyla olumlu ilişkiler kurmakta daha fazla zorluk çektiklerini ve ergenlik çağında tehlikeli davranışlarda bulunma risklerinin daha yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Önceki araştırmalar, bu erken davranışsal zorlukları, ruh sağlığı sorunları, eğitim ve mesleki başarıda düşüş ve hatta on yıllar sonra daha kötü fiziksel sağlık da dahil olmak üzere yetişkinliğe kadar uzanan bir dizi olumsuz sonuçla ilişkilendirmişti.
Buna karşın bu çalışmada, çocukların okul ortamlarında nasıl işlev gösterdiğine dair daha nesnel bir ölçüt olan öğretmen raporları kullanıldı ve önceki araştırmalarda çok fazla ilgi görmeyen bir dönem olan anaokuluna başlangıçta baba depresyonu özellikle incelendi.
Araştırmacılar, nedenselliği tam olarak belirleyemediklerini veya babaların depresyonunun çocukların davranışlarını etkilediği belirli mekanizmaları keşfedemediklerini kabul ediyor. Bununla birlikte, depresyon ebeveynlik sorumluluklarını engelleyebilir ve bir babanın çocukların ihtiyaç duyduğu duygusal beslemeyi sağlama yeteneğini azaltabilir.
Araştırma ekibi ayrıca depresyonun ebeveynler arasındaki gerilimi artırabileceğini ve babanın evdeki varlığını azaltabileceğini, bunun da hem çevresel faktörler hem de olası genetik etkiler yoluyla çocukların davranışlarını potansiyel olarak etkileyebileceğini öne sürüyor.
Araştırmaya katılan uzmanlar, “Ebeveynler olarak, ruhsal açıdan zorlandığımızda mutlaka profesyonel yardım almalıyız,” diyor. “Bu, çocukların ömür boyu taşıyacağı bir derstir.”
Çocuklar anaokuluna başlama sürecindeyken, her iki ebeveynin de uygun ruh sağlığı desteğine sahip olmasını sağlamak sadece iyi bir ilaç değil, aynı zamanda çocuklarının davranışsal sağlığına ve gelecek yıllardaki akademik başarısına yapılan bir yatırımdır.
Kaynak: https://studyfinds.org/