Çoğumuz suyun sağlıklı kalmak için gerekli olduğunu zaten biliyoruz. Ancak yeni araştırmalar, her gün ne kadar su içtiğinizin vücudunuzun strese nasıl tepki verdiğini de etkileyebileceğini gösteriyor. Öyle ki, yeterince su içmiyorsanız stres hormonlarınız aşırı çalışabilir.
Yapılan bir araştırmada, genellikle günde bir buçuk litreden az sıvı içen genç yetişkinlerde, dört litreye yakın sıvı içenlere kıyasla stres hormonu kortizol seviyelerinde çok daha büyük bir artış gözlendi. Bu, sadece günlük su içme alışkanlıklarındaki farklılıklardan kaynaklanan yaklaşık yüzde 55 daha güçlü bir stres tepkisini gösteriyor.
Kortizol, vücudun ana “stres kimyasalı”dır. Kısa vadede zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olur, ancak çok uzun süre çok yüksek seviyede kaldığında bizi yıpratabilir. Bu nedenle, The Journal of Applied Physiology dergisinde yayınlanan bu çalışma, hidrasyonun uzun vadeli sağlıkta çoğu insanın fark ettiğinden daha büyük bir rol oynayabileceğini hatırlatıyor.
Stres için Hidrasyon Neden Önemlidir?
Genellikle susuz kalmayı susuzluk, yorgunluk veya baş ağrısı olarak düşünürüz. Ancak vücutta su dengesi, sadece sıvıları kontrol altında tutmaktan daha fazlasını yapan hormonlarla bağlantılıdır.
Bunlardan biri olan arginin vazopressin (AVP), vücudunuzda su azaldığında su tasarrufu yapmasına yardımcı olur. Ancak AVP’nin başka bir yan etkisi daha vardır: vücudunuzun stres sistemine daha fazla kortizol salgılamasını söyler.
Diğer bir deyişle, sürekli olarak susuz kalırsanız, strese tepki veren sistem daha kolay tetiklenir ve hayatınızda bir zorlukla karşılaştığınızda daha büyük bir hormonal dalgalanmaya maruz kalırsınız.
Çalışmanın İçeriği
Liverpool John Moores Üniversitesi’nden araştırmacılar ve işbirlikçileri, 18 ila 35 yaşları arasında 62 sağlıklı yetişkini çalışmaya dahil etti. Ulusal beslenme anketi verilerini kullanarak, günlük su içme alışkanlıklarının iki uç noktasını belirlediler:
Düşük sıvı alımı grubu: günde ortalama yaklaşık 1,3 litre (beş bardaktan biraz fazla).
Yüksek sıvı alımı grubu: günde ortalama yaklaşık 4,4 litre (yaklaşık 18 bardak).
Tarama sonrasında, 32 katılımcı (her grupta 16 kişi) deneyi tamamladı. Bir hafta boyunca, ne kadar sıvı tükettiklerini tam olarak takip ettiler ve araştırmacılar idrar testleriyle hidrasyon durumlarını doğruladılar. Ardından stresli kısım geldi: Trier Sosyal Stres Testi, taş gibi duygusuz duran gözlemcilerin ve bir video kameranın önünde yapılan sahte iş görüşmesi ve hızlı zihinsel matematik hesaplamalarını içeren, iyi bilinen bir laboratuvar testi.
Test öncesinde, sırasında ve sonrasında toplanan tükürük örnekleri, araştırmacıların kortizol düzeylerini takip etmelerini sağlarken, kalp atış hızı monitörleri ve anketler kaygı ve fiziksel uyarılma düzeylerini ölçtü.
Bulgular
Görünüşte, her iki grup da benzer tepki gösterdi: kalp atışları hızlandı ve daha fazla kaygı duyduklarını bildirdiler. Ancak, içsel olarak, hormonları farklı bir hikaye anlatıyordu. Az su içen grupta, kortizol seviyeleri yükseldi ve stresli görevler bittikten sonra bile yüksek seviyede kaldı. Çok su içen grupta ise kortizol seviyesi baz seviyenin çok az üzerine çıktı.
Ortalama olarak, az içenler %55 daha fazla kortizol artışı gösterdi.
Bu yeni bulgular, alışkanlık olarak düşük sıvı alımı ve yetersiz hidrasyon olan yetişkinlerde akut psikososyal strese karşı daha yüksek kortizol reaktivitesi olduğunu gösterdi.
Dehidrasyon Riskinizi Ölçmenin Basit Bir Yolu
Çalışmada ayrıca, laboratuvar ekipmanı olmadan herkesin kontrol edebileceği pratik hidrasyon göstergeleri de incelendi. En basitlerinden biri? İdrar rengi.
Standart sekiz puanlık bir tablo kullanarak, idrar rengi daha koyu olan katılımcıların (seviye 4 veya üzeri) idrar rengi daha açık olanlara göre daha güçlü kortizol tepkileri gösterdiğini buldular. Basitçe söylemek gerekirse: Sabahları idrarınız düzenli olarak koyu sarı renkteyse, vücudunuz da daha keskin bir stres dalgasına hazır olabilir.
İdrar konsantrasyonunun laboratuvar testleri de aynı eğilimi doğruladı: Daha konsantre idrar, daha büyük kortizol artışlarıyla birlikte görüldü.
Uzun Vadeli Sağlık İçin Neden Önemlidir?
Kortizol her zaman kötü değildir. Kısa süreli patlamalarda, enerjiyi harekete geçirmemize, odaklanmamızı keskinleştirmemize ve zorluklara yanıt vermemize yardımcı olur. Ancak kronik stres, yetersiz uyku veya belki de yetersiz sıvı alımı nedeniyle seviyeleri çok sık yüksek kaldığında, sonuçları ağır olabilir.
Yüksek kortizol seviyeleri, bağışıklık sisteminin zayıflaması, iltihaplanmanın artması ve kardiyovasküler hastalıklar ve metabolik bozukluklar gibi rahatsızlıkların riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Önceki çalışmalar, yeterince su içmeyen kişilerin böbrek sorunları, kalp sorunları ve metabolik hastalıklar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ortaya koymuştur. Bu yeni çalışma, makul bir mekanizma sunmaktadır: Vücudun stres tepkisini artırarak, alışkanlık haline gelen düşük sıvı alımı, insanları daha kötü bir sağlık durumuna doğru itebilir.
Birkaç Uyarı
Bu çalışmanın bazı kısıtları vardır. Sadece en fazla ve en az su içenleri karşılaştırmış, orta düzeyde su içenleri dışarıda bırakmıştır. Çalışma kesitsel bir tasarımla yapılmıştır, yani daha fazla su içmenin stres tepkilerini azalttığını kanıtlayamaz, sadece ikisi arasında bir bağlantı olduğunu gösterebilir. Stres testi güvenilir olmakla birlikte, kontrollü bir laboratuvarda yapılmıştır; gerçek hayattaki stres ise daha karmaşıktır.
Yine de bulgular ikna edicidir. Sadece 32 katılımcıyla, araştırmacılar farklı hidrasyon ölçümlerinde açık ve tutarlı bir model buldular. Bu çalışma, günlük su içme alışkanlıklarını vücudun stres sisteminin baskı altında nasıl davrandığıyla ilişkilendiren ilk çalışmadır.
Sonuç: Su içmeye devam edin!
Bir bardak su içmek için başka bir nedene ihtiyacınız varsa, işte burada. Su içmek sadece daha zinde ve enerjik hissetmenize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda vücudunuzun stres sisteminin daha az reaktif olmasını da sağlayabilir.
Bu, suyun sihirli bir çözüm olduğu anlamına gelmez. Ancak stresin kaçınılması zor olduğu bir dünyada, günlük sıvı alımınıza ve idrarınızın rengine dikkat etmek gibi basit bir şey size biraz daha fazla dayanıklılık sağlayabilir.
Kaynak: StudyFinds Analysis