Hemen “neden?” sorusuna yanıt verelim; besleyici, hafif ve günlük tüketime uygun protein kaynağı olduğu için. Beslenmenin sessiz kahramanını yılbaşı sofralarına hapsettiğimiz için yeterince kendisini ifade edemiyor. Aslında yıl boyunca mutfaklara girmeyi fazlasıyla hak eden bir et türü.
Diyetisyenlerin “unutulmuş süper besin” olarak tanımladığı hindi, düşük yağ oranı, yüksek protein değeri ve zengin vitamin içeriğiyle öne çıkıyor. Üstelik yalnızca kas geliştirmek isteyen sporcular için değil; bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen yetişkinlerden, hafıza desteği arayan yaşlı bireylere kadar geniş bir yelpazeye hitap ediyor.
Vücut sürekli hücre yenilerken proteine ihtiyaç duyar. Bu yalnızca kaslar için değil, sindirim enzimlerinden bağışıklık sistemine, hormonlara kadar hayati süreçlerin devamı için gerekli.
Yaklaşık 85 gramlık derisiz beyaz hindi eti, 26 gram protein içeriyor. Bu da 72 kilo ağırlığındaki bir bireyin günlük ihtiyacının neredeyse yarısına karşılık geliyor. Proteinin göz ardı edilen yönlerinden biri, bağışıklık sisteminde antikor üretiminden, sindirimde görevli enzimlere, insülin hormonuna ve hatta kalbin kas yapısına kadar vücudun her köşesinde rol oynaması.
Protein içeriğinin yanında hindi etinin dikkat çeken diğer özelliği ise doymuş yağ oranının son derece düşük olması. Derisiz beyaz et yalnızca 0.5 gram doymuş yağ içeriyor. Hatta koyu etin, yani but kısmının bile derisiyle birlikte 2.5 gram civarında kaldığı biliniyor. Bu rakamlar, aynı miktarda kırmızı ette görülen 7–8 gramlık doymuş yağ oranlarıyla karşılaştırıldığında, hindi etine önemli bir avantaj sağlıyor. Özellikle kalp hastalığı riski taşıyan bireyler için doymuş yağ alımını sınırlamak hayati önem taşırken, hindi burada sağlıklı bir tercih olarak öne çıkıyor.
Sadece göğüs etine mi odaklanmalı?
Aslında hayır. Hindi butu gibi koyu renkli etler, yüksek oranda B12 vitamini içeriyor. B12, sinir sistemi sağlığı, kırmızı kan hücresi üretimi ve bilişsel işlevlerin korunması için gerekli bir vitamin. Üstelik yalnızca hayvansal gıdalarda bulunuyor. 85 gramlık koyu hindi eti, yaklaşık 1.4 mikrogram B12 içeriyor ki bu da yetişkinler için önerilen günlük miktarın yarısından fazlasına denk geliyor.
Bir başka şehir efsanesine gelecek olursak: Hindi yiyince uyku bastırıyor mu? Cevap: Hayır. Hindi eti evet, tryptophan içeriyor. Ancak miktarı, serotonin ve melatonin üretimi açısından anlamlı bir fark yaratacak düzeyde değil. Uzmanlara göre yılbaşı akşamı hindi yedikten sonra hissedilen rehavetin nedeni, fazla miktarda yenen yemeğin ağırlığı ve kutlama yorgunluğu.
Kimler Ne Kadar Tüketmeli?
Kategori | Ne Kadar Tüketmeli? | Neden? |
Yetişkin bireyler | Günde 80–120 gr | Kas ve bağışıklık sistemi desteği için |
Yaşlı bireyler | Günde 60–80 gr | B12 desteği ve düşük doymuş yağ için |
Çocuklar (6–12 yaş) | Haftada 2–3 kez (60–80 gr) | Büyüme döneminde protein ve B vitamini ihtiyacı |
Sporcular | Günde 100–150 gr | Yüksek kaliteli protein desteği |
Kolesterol hastaları | Derisiz beyaz et tercih edilmeli | Düşük doymuş yağ içerir |
Vejetaryen/Vegan bireyler | Alternatif olarak hindi eti önerilmez, B12 takviyesi gerekir | B12 sadece hayvansal gıdalarda bulunur |