Yaşlanmak kaçınılmaz, ancak bazılarımız biyolojik olarak daha hızlı yaşlanıyor. Çinli araştırmacılar, biyolojik yaşınız gerçek yaşınızdan büyükse bunama riskinin önemli ölçüde artabileceğini söylüyor.
Araştırmacılar, vücutları kronolojik yaşlarından daha hızlı yaşlanan kişilerde, bilinen diğer risk faktörlerinden bağımsız olarak, bunama gelişme riskinin %35’e kadar daha yüksek olduğunu tespit etti. Bu biyolojik yaşlanma süreci, beyin yapısında yaygın değişikliklere neden olarak, erken müdahale için potansiyel olarak yeni yollar açarak işliyor gibi görünmekte.
Neurology’de yayınlanan araştırma, Birleşik Krallık’ta yaşayan yaklaşık 281.000 kişiyi 13 yılı aşkın bir süre boyunca takip ederek biyolojik yaşlanma ve demans riski arasındaki ilişki üzerine yapılan en büyük çalışmalardan biri oldu.
Biyolojik Yaş Nedir ve Neden Önemlidir?
Doğum günü pastanızdaki mum sayısı olan kronolojik yaşınızdan farklı olarak biyolojik yaş, vücudunuzun hücresel ve sistemik düzeyde gerçekte ne kadar hızlı yaşlandığını yansıtır. Bilim insanları bunu kanınızdaki biyolojik belirteçlere ve diğer klinik ölçümlere bakarak hesaplayabilirler.
Bu araştırma için bilim insanları iki farklı biyolojik yaş hesaplaması kullandı.
- “KDM-BA” adı verilen ilk yöntem akciğer fonksiyonu, kan basıncı, kolesterol, böbrek fonksiyonu ve iltihap belirteçleri gibi ölçümleri bir araya getirdi.
- “PhenoAge” adı verilen ikinci yöntemde ise glikoz seviyeleri, bağışıklık hücresi sayıları ve enflamasyon belirteçleri dahil olmak üzere dokuz kan kimyası değeri kullanılıyor.
Biyolojik yaşınız kronolojik yaşınızı aştığında, bilim insanları buna “hızlandırılmış yaşlanma” adını veriyor. Yapılan çalışmada katılımcıların yaklaşık %16’sı KDM-BA yöntemini kullanarak hızlandırılmış yaşlanma gösterirken, %32’si PhenoAge hesaplamasıyla hızlanma gösterdi.
Hızlandırılmış Yaşlanma Demans Riskini Nasıl Etkiler?
Çalışma süresi boyunca 4.770 katılımcı demans geliştirdi. Araştırmacılar biyolojik yaşlanmanın en düşük ve en yüksek çeyreklerini karşılaştırdıklarında, yaşlanması en hızlı olanların demans riskinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu tespit ettiler.
Biyolojik yaşlanma oranındaki her artış için demans riski KDM-BA ile ölçülenler için %14 ve PhenoAge ile ölçülenler için %15 arttı.
Araştırmacılar, katılımcıların bir alt kümesi üzerinde beyin MR’ları gerçekleştirmiş ve hızlandırılmış biyolojik yaşlanmanın beyin yapısında yaygın azalmalarla ilişkili olduğunu keşfetmişlerdir.
İleri biyolojik yaşa sahip kişilerde çok sayıda beyin bölgesinde gri madde hacminde azalma, kortikal kalınlıkta azalma ve daha küçük yüzey alanları görüldü. İstatistiksel analiz, bu beyin değişikliklerinin biyolojik yaşlanma ve bunama arasındaki ilişkinin %6,6 ila %18’ini açıkladığını ortaya koyuyor.
Genler, Demografik Özellikler ve Risk Faktörleri
Çalışmada ayrıca genetik risk faktörlerinin biyolojik yaşlanma ile nasıl etkileşime girdiği de incelendi. Demans için bilinen en güçlü genetik risk faktörü olan APOE ε4 gen varyantı taşıyıcıları, aynı zamanda en yüksek PhenoAge hızlanmasına sahip olup, en düşük biyolojik yaş hızlanmasına sahip taşıyıcı olmayanlara kıyasla dört kattan fazla demans riskine sahipti.
KDM-BA hızlandırmalarının olumsuz etkileri 65 yaşın altındaki kişilerde daha belirgin iken, PhenoAge hızlandırmasının 65 yaş üstü ve daha yüksek vücut kitle indeksine sahip bireyler üzerinde daha güçlü bir etkisi olduğu görüldü.
Biyolojik yaşlanmayı yavaşlatmak potansiyel olarak bunamayı önlemeye yardımcı olabilir. Biyolojik yaşlanmayı tamamen tersine çevirmek için kanıtlanmış bir yöntem bulunmamakla birlikte, önceki araştırmalar diyet, egzersiz, stres yönetimi ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı faktörlerinin biyolojik yaşlanma hızını etkileyebileceğini gösteriyor.
Bu araştırma demans riskine bakış açımızı değiştirebilir. Kaçınılmaz bir risk faktörü olarak yalnızca kronolojik yaşa odaklanmak yerine, biyolojik yaşlanmanın nasıl yavaşlatılabileceğine dair daha fazla araştırma yapılması, demans için yeni müdahalelere ve önleme stratejilerine yol açabilir.
Kaynak: https://studyfinds.org/