Karanfil, mutfaklarda ve geleneksel ecza dolaplarında uzun zamandır kendine yer buluyor. Sıcak, baharatlı tadı ile bilinen karanfil, genellikle bütün veya öğütülmüş olarak, karanfil yağı veya özü olarak kullanılıyor. Mutfaklardaki cazibesinin ötesinde, karanfil, güçlü analjezik (ağrı kesici) özellikleri nedeniyle araştırmacıların da ilgisini çekiyor. Peki, bu mütevazı baharat diğer yaygın olarak kullanılan ağrı kesicilerle rekabet edebilir mi?
Karanfilin ana aktif bileşeni olan öjenol, birçok yönden etki gösteren doğal bir bitki kimyasalıdır. Bağışıklık tepkileri, iltihaplanma ve alerjik reaksiyonlarda rol oynayan bir kimyasal olan histamin ve stres sırasında ağrı duyarlılığını artırabilen bir nörotransmiter ve hormon olan noradrenalin dahil olmak üzere, ağrıya neden olan belirli kimyasalları ve sinir tepkilerini engeller.
Bu antiinflamatuar etkileri nedeniyle, öjenol teorik olarak artrit gibi durumlarda yararlı olabilir. Eklem ağrısı için kullanımıyla ilgili araştırmalar henüz erken aşamalarda olsa da, karanfilin insanlarda etkili olduğuna dair sağlam kanıtların çoğu diş hekimliğinden gelmektedir.
Karanfil özleri, kas ağrıları için merhemlerde veya seyreltilmiş yağlarda kullanılır, baş ağrıları için çay olarak demlenir ve diş ağrısı için yağ olarak uygulanır. Karanfil, 13. yüzyıldan beri diş tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Karanfil yağı, yetişkinlerde ve iki yaşın üzerindeki çocuklarda geçici diş ağrısını gidermek için eczanelerde satılmaktadır.
Araştırmalar, karanfilin bazı geleneksel ağrı kesiciler ve topikal anesteziklerle karşılaştırılabilir düzeyde ağrı giderici etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Diş hekimliğinde, topikal anestezikler, tedaviden önce diş etlerinin veya cildin yüzeyine uygulanarak bölgeyi uyuşturur. Bu maddeler, yüzeye yakın sinirlerden gelen ağrı sinyallerini bloke ederek etki ederler – bu mekanizmanın karanfilin içeriğindeki öjenolün mekanizmasına benzer olduğu düşünülmektedir.
Pediatrik diş hekimliğinde, araştırmacılar ağızda enjeksiyon bölgelerine uygulanan karanfil yağı, lidokain jeli ve buz küplerini karşılaştırdılar. Karanfil yağı, çocuklarda ağrı ve kaygıyı azaltmada en etkili yöntem olarak ortaya çıktı, bu da diş hekimliği deneyimlerini iyileştirmek için doğal, uygun maliyetli ve kabul gören bir seçenek olabileceğini düşündürmektedir. Yetişkinlerde yapılan başka bir klinik çalışmada, karanfil jelinin diş enjeksiyonlarından kaynaklanan ağrıyı en aza indirgemede etkili olduğu bulundu.
Diş Hekimliği Dışında Karanfil Kullanımı
Diş hekimliğinin ötesinde, araştırmalar, karanfil yağının doğum sırasında lidokainin ile birleştirilmesinin lidokainin tek başına kullanılmasına kıyasla epizyotomi bölgelerinde (doğum sırasında bebeğin doğmasına yardımcı olmak için vajina ile anüs arasında yapılan küçük cerrahi kesikler) ağrıyı önemli ölçüde azalttığını ortaya koyuyor.
Karanfilin hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda karaciğeri hasardan korumaya ve detoksifikasyon süreçlerini desteklemeye yardımcı olabileceği bulundu.
Öjenol ayrıca laboratuvar çalışmalarında belirli kanser hücre hatlarına karşı sitotoksik etkiler (yani belirli hücreleri öldürebilir veya zarar verebilir) gösterdi. Ancak bunlar erken aşamadaki bulgular ve insanlarda yapılan hiçbir klinik çalışma, kanser tedavisi olarak etkinliğini veya güvenliğini henüz doğrulamadı.
Karanfilin Yan Etkileri
Konsantre karanfil yağı veya özleri, yüksek dozlarda kullanıldığında tahrişe, alerjik reaksiyonlara veya ciddi yan etkilere neden olabilir, özellikle kan sulandırıcı veya insülin kullanan kişilerin dikkat etmesi gerekir. Karanfil yağını yutmaktan kaçınılmalıdır, ancak diş ağrısı için kullanılan küçük miktarlar genellikle zararsızdır.
Sonuç olarak karanfil, ibuprofenin yerini tamamen almayacaktır, ancak diş bakımındaki kanıtlanmış rolü ve umut verici daha geniş faydaları, onu değerli bir tamamlayıcı ilaç olarak konumlandırmaktadır.
Kaynak: The Conversation