UVB bronzlaştırır ama yakmaz…
Hiç doğru değil! Öyle sanılıyordu ama UVB ışınları (orta dalga boyundaki ışınlar) cilde nüfuz ediyorlar ve %10’u da cildin en alt katmanına, yani derm tabakasına kadar uzanıyor. Orada renk hücreleri melanocyt’leri tahrik ederek melanin üretmeye zorluyorlar. Melanin üretildikçe cilt bronzlaşıyor. Ancak UVB ışınları sadece melanocyt’leri zorlamakla yetinmiyorlar. Cildin tamamını etkiliyorlar ve bu etki birkaç saat sonra cildin tahriş olmasına yol açıyor. Bu güneş yanığı demektir. Daha kötüsü hücre çekirdeğine girip kromozomlara dokunuyorlar. Birkaç yıl içinde tahrik olup harekete geçen hücrelerde gelişi güzel bir üreme başlıyor. Bu da kanser demektir!
UVA ışınları bronzlaştırmaz ama yakmaz da…
Bu da yanlış! UVB ışınlarından daha uzun dalga boyuna sahip olan UVA ışınlarının tamamının cildin üst (epiderm) tabakasını geçtiği ve bu ışınlardan %25-30’unun derm tabakasına ulaştığı biliniyor. İşte orada elastin liflerini kırıyorlar, kolajen liflerini parçalıyorlar.Böylece değdikleri yerde kırışıklıklar oluşuyor. Üstelik, bütün organizmada yaşlanmanın en önemli nedeni olan serbest radikallerin oluşmasına yol açıyorlar.
Kızıl ışınlar (enfruruj: IR) pek iyidir!
Bir bakıma evet! Özellikle güneşe çıkmayıp gölgede kalanlar için. Zaman geçip de fazla ısındığımızda gölgede hareket etme ihtiyacı duyarız. Böylece bize fazla ısıtarak organizmayı hareket etmeye zorlayan da IR ışınlarıdır. Yani sanıldığı kadar masum değiller…Üstelik ısıttıkça da UV ışınlarının zararını arttırıyorlar.
Pencere ardından bronzlaşılmaz
Yanlış! Cam ve bazı saydam plastik maddeler UVB ışınlarını durdurabiliyor. Yani pencere arkasında UVB ışınları yüzünden güneş yanığı olmuyor. Ama UVA geçiyor. Kuşkusuz etkisi UVB kadar yoğun değil UVA’nın. Etkilemesi için de saatler geçmeli. Eğer uzun bir tatile çıktıysanız, sabrınız varsa ve UVB filtreli güneş kremleri kullanmayı sevmiyorsanız, camın arkasına yerleşip kitap okuyup, sohbet ederek yavaş yavaş renk alabilirsiniz.Bronzluğunuz daha uzun ömürlü, daha kusursuz olacaktır.
Deniz kıyısında gölgede yanılmaz
Yanlış! Unutmayın ki kum güneş ışığının %25’ini yansıtıyor. Kar % 80’ini, deniz suyu %20’sini, havuz suyu%5’ini, çimenler %3’ünü yansıtıyorlar. Bu demektir ki siz nerede olursanız olun güneş ışınlarıyla teninize dokunuyor.
Melanin en iyi koruyucudur
Tam olarak değil! Zira melaninden melanine fark var! Gerçek melanin esmerdir ve UVB ışınlarının bir bölümünü emer. Bir de kırmızı melanin vardır, genelde kızıl saçlı beyaz tenlilerde görülür ve bronzlaşmadan haberi bile yoktur. Kırmızı melanin cildi güneş yanıklarından koruyamıyor. Ayrıca güneşi gördüğünde serbest radikallere de davetiye çıkarıyor. Bu nedenle güney onun için tehlikelidir. Esmer, yani gerçek melanin UVB ve UVA ışınlarına karşı koruyucu birer filtre görevi üstleniyor ama, yine de güçlü bir filtrenin yerini alamaz. Diyelim, 2’den ”ye uzanan bir doğal filtredir. Aslına bakarsanız, bronzluk UV ışınlarından rahatsız olmuş bir cildin doğal ve güzel bir tepkisidir. Yani bir bakıma bronz cilt, yaralanmış bir cilttir. Ve UV ışınlarına karşı en iyi korumayı da cildin üst tabakası yapıyor.
Giyinik olmak insanı ışınlardan korur
Yanlış! Hele omuzlarınız hassas, dekolteniz nazik ise! Çünkü güneş bu bölgeleri çok güzel yakar. Unutmayalım ki, güneş ışınları altında kuru bir giysi insanı ıslanmış bir giysiden daha iyi korur. Açık renkli bir giysi de insanı sıcaktan (IR’dan) korur ama, koyu renk giysiler de UVA ve UVB’ye karşı korunma sağlar. Kısaca, ıslanmış beyaz bir tişort çok seksi görünür ama, UVA ve UVB ışınlarının %50’sini geçirir. Cilt üzerindeki koruma gücü ise, IP 2’dir. Çocukları giydirirken bunu hiç unutmayın. Üstelik omuzlar güneş ışınlarının en sevdiği bölgelerdir, hemen yakarlar. Beyaz bir tayt , UVA ve UVB ışınlarının %75’ini geçirir (IP 1,3). Beyaz bir keten bluz %14’ünü, koyu renkte kadife pantolon %2’sini, blucin ise %0.06’sını… Kürk ve saçlar ise UV ışınlarına karşı tam birer korunma sağlıyorlar. Dolayısıyla gür saçları olanların başına güneş geçmez! Ama saçı erken dökülmeye başlayan erkeklerin güneş altında başlarını korumaları şart… Yoksa saç diplerinde deri kanseri olma riskiyle karşı karşıya kalırlar.
Güneşte terlemek iyi değildir
Yanlış. Aksine, UVB ışınlarının bazıları cildin yüzeyindeki koruyucu lipit tabakası ve terlemeyle salgılanan ürokanik asit tarafından emilirler.
Güneş en fazla 11.00 ila 13.00 arasında yakar
Evet ama… Güneş saatiyle. Yani burada ülkenin konumu söz konusudur. Biz güneş saatine göre bir saat ilerdeyiz. Bu durumda güneşin en kızgın olduğu saatler, saat 12.00 ile 14.00 arası. Güneş ışınları yeryüzüne tam öğle vaktinde yeryüzüne dik indiğinde.
İçerik Fabrikası – Aydan Sümercan