Acıktığınızda duygularınızın da değiştiğini fark ettiniz mi? Bazen daha tahammülsüz bazen daha mutsuz hissedebilirsiniz. Avrupa’daki araştırmacılar, açlık hissinin daha öfkeli ve sinirli hissettirdiğini ayrıca, kişinin hayattan keyif alma düzeyini de düşürdüğünü söylüyor.
Araştırmacılar, Orta Avrupa’da 64 yetişkini bir araya getirerek, üç haftalık bir süre boyunca gün boyunca açlık düzeylerini kaydetmelerini istedi. Ayrıca, deney sırasında duygusal sağlıklarını da takip ettiler.
Katılımcılar, günde beş kez özel bir akıllı telefon uygulamasına açlık düzeylerini ve o anki duygularını kaydettiler. Çalışmanın araştırmacıları, bu uygulama sayesinde bilim insanlarının, katılımcıların gerçek yaşam koşullarında günlük yaşamlarını sürdürürken bu verileri toplayabildiklerini belirtiyor.
Sonuçlar, insanlar aç hissettiklerinde daha güçlü öfke ve sinirlilik duyguları yaşadıklarını ve daha az zevk aldıklarını ortaya koyuyor. Ekip, yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, her kişinin beslenme şekli ve kendine özgü kişilik özellikleri gibi bireysel faktörleri hesaba kattıktan sonra bile bu bağlantının hala güçlü olduğunu söylüyor.
Açlık, duygusal durumumuzda önemli bir rol oynuyor
Genel olarak araştırmacılar açlığın bir kişinin gün boyunca duygusal refahındaki değişkenliğin yaklaşık üçte birini oluşturduğunu söylüyor. Açlık, sinirlilikteki değişkenliğin yüzde 37’sini, öfkedeki değişkenliğin yüzde 34’ünü ve zevk düşüşünün yüzde 38’ini oluşturuyor.
Araştırmacılar, bir gün aç hissetmenin, haftalarca duygularımızı etkileyen kalıcı bir iz bırakabileceğini de ekliyor. “Çoğumuz aç olmanın duygularımızı etkileyebileceğinin farkındayız, ancak şaşırtıcı bir şekilde çok az bilimsel araştırma ‘açlık öfkesi’ne odaklanmıştır” diyorlar.
“Çalışmamız, açlığın neden olduğu olumsuz duyguları hafifletmenin yollarını sunmasa da, araştırmalar, bir duyguyu tanımlayabilmenin, örneğin sadece aç olduğumuz için öfkeli olduğumuzu fark ederek, insanların bu duyguyu düzenlemesine yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bu durumunun daha fazla farkında olmak, açlığın bireylerde olumsuz duygular ve davranışlara yol açma olasılığını azaltabilir.”
Çalışma, PLoS ONE dergisinde yayınlandı.
Kaynak: https://studyfinds.org/




