Çoğumuz, tek yönlü bir sohbete saplandığımızda hissettiğimiz o huzursuz hissi biliriz. Bu durum, sosyal ortamlarda ve iş yerinde sık sık olur: toplantıyı ele geçiren iş arkadaşı, akşam yemeğinde başına gelen bir olayı saatlerce anlatan bir dost ya da tek kişilik gösteriye dönüşen bir randevu.
Uzmanlara, sohbeti monologdan çıkarıp (kibarca) geri kazanmanın yollarını sorduk.
Kişinin adını kullanın
“The Next Conversation” kitabının yazarı Jefferson Fisher, monologun ortasında olan kişinin dikkatini, adını kullanarak çekin, diyor.
Fisher, kişinin ilk adını doğrudan söyleyin, diyor. Birinin adını kullanmak “kulaklarına çan gibi gelir ve dikkatini çeker”, diyor. Genellikle duraksarlar ve size “konuşmak için bir fırsat” verirler, diye ekliyor.
İlk seferinde işe yaramazsa, yavaşça tekrar edin, ancak “elinizi kaldırıp ‘elime bak’ gibi bir hareket yapmaktan” kaçının, diyor Fisher, çünkü bu bir tehdit olarak algılanabilir.
Konuşmayı böldüğünüzü söyleyin
Konuşmaya girmek için hazır olduğunuzda, “konuşmayı böldüğümün farkındayım” gibi “bölmek” kelimesini kullanın, diyor Fisher. Neden? “Bu eylemi kabul ettiğinizde insanlar savunmaya geçmezler. Sizi söz kesmekle suçlayamazlar, çünkü bunu zaten kabul etmişsinizdir.”
Ses tonu
“Ses tonunuz sıcak, kararlı ve sakin olmalı. Bu, saldırmadan kendinizi ortama dahil ettiğinizi gösterir.”
Bir başka iletişim profesyonel “Monologcu sizin üzerinize konuşmaya çalışırsa, sabit ve tarafsız bir ses tonuyla konuşmaya devam edin. Kendinizi garip hissetseniz bile, o kişi geri adım atana kadar konuşmayı sürdürün” diyor.
“İhtiyacım var” ifadesini deneyin
Fisher, “İhtiyacım var” ifadesiyle de kişinin dikkatini çekebileceğinizi belirtiyor. Örneğin, “Bunu açıklığa kavuşturmam gerekiyor”, “Buna bir şey eklemem gerekiyor” “Sizi burada durdurmam gerekiyor” diyebilirsiniz.
Bu, düşmanca davranmadan konuşmayı daha fazla kontrol etmenizi sağlar.
Biraz daha rahat davranmak isterseniz “Ah, bir saniye, unutmadan buna yanıt vermem gerekiyor” diyebilir ve sözü alabilirsiniz.
Grup ortamında özetleyin ve sözü başkasına verin.
Bir iş arkadaşınız toplantıyı tekelinde tutuyorsa, önce o kişinin söylediklerini özetleyin; bu, onu dinlediğinizi gösterir ve sonra başka birine söz verin. Örneğin, “Bu konudaki görüşlerinizi dinledim Oya; şimdi Ayla’nın bu konudaki görüşünü duymak isterim.”
Bir diğer yöntem daha direkt cümleler kurarak araya girmek: “Katkılarınız için teşekkür ederim. Zamanımız sınırlı. Diğer arkadaşların da görüşlerini duymak isterim.”
Sosyal ortamlarda
Birinin konuşmayı tekelinde tuttuğu bir sosyal ortamda, sohbeti nazikçe yönlendirebilirsiniz. Gruptaki başka birine dönün, göz teması kurun ve konu hakkında görüşünü sorun.
“Neden böyle davranıyorlar?” diye merak ederek canınızı sıkmak zorunda değilsiniz, diyor terapist ve “How to Love Someone Without Losing Your Mind” kitabının yazarı Todd Baratz.
Bunun yerine, kendi tepkilerinize odaklanmak daha yararlı ve güçlendirici olabilir. Ve eğer sonucunuz “Bunu yapan birini sevmiyorum” ise, o zaman çekinmeden konuşmayı kısa kesebilirsiniz, diyor.
Yaratıcı olup bir bahane uydurmak sorun değil, ama “Gitmem gerek” de işe yarar.
Kaynak:TheNewYork Times




