Mantar, bitkisel protein açısından oldukça zengin bir kaynak.
C vitamini, potasyum, fosfor, demir, folik asit, çinko ve lif bakımından da zengin. Peki protein deposu mantar etin yerini tutabilir mi?
Uzmanlar sağlıklı beslenmek için dört temel besin grubundan da tüketmenin önemine sürekli vurgu yapıyor. Mantar sebze grubunda yer alıyor, yani et grubu bir besin değil. Burada ayırt edilmesi gereken temel nokta şu: Et hayvansal kaynaklı, mantar ise bitkisel kaynaklı protein sağlıyor. Peki bu ikili neden birbirinin yerini almaya çalışıyor?
Aslında rekabetin temel nedeni hayvansal gıda tüketildiğinde proteinle birlikte yağ da alınması; mantarın ise yağ içermemesi. Mantar çok faydalı ama…
Amerikan Kanser Araştırmaları Merkezi Beslenme Uzmanı Karen Collins besinsel açıdan bakıldığında mantarın etin yerini tutamayacağını çünkü mantarın içindeki protein miktarının ve kalitesinin etle eşdeğer olmadığını; ayrıca demir, çinko ya da B 12 vitaminini de karşılaştırılabilir miktarda sağlamadığını söylüyor. Tabii mantarın faydalı bir sebze olduğunu söylemeyi de ihmal etmiyor. “Doğranmış ya da dilimlenmiş bir bardak mantardaki 15 kalori besinsel olarak önemli faydalar sağlıyor. Örneğin kronik hastalık riskini azaltmada etkili bir antioksidan olan selenyum açısından iyi bir kaynak. Mantarın “etsi” bir dokusu var; acı, ekşi, tuzlu ve tatlı dışındaki tat olan “umami” açısından da zengin. Yüksek miktarda et içeren yemeklerde, lezzetten ödün vermeden kaloriyi düşük tutmak için etin dörtte bir ila yarısını mantarlarla değiştirmek mümkün.” Peki ya et yemeyenler?
Karen Collins bir tarifteki kırmızı et ya da tavuğun yerine mantar koyarak vejetaryen bir lezzet yaratabilmenin de mümkün olduğunu söylüyor ve önemli bir uyarıda bulunuyor. “Bu durumda hazırladığınız yemeğin fazladan iyi bir protein kaynağı, örneğin en az yarım bardak kuru fasulye ya da çeyrek bardak kuru yemiş içerdiğinden emin olmanız gerekir.”