“Süper yaşlılar” olarak bilinen, kendinden 20 yaş daha genç birinin hafıza yeteneklerine sahip yaşlı yetişkinlerin, güçlü sosyal ilişkileri olması ve dışa dönük yaşamaları tesadüf olabilir mi? Elbette değil; araştırmalar kronik yalnızlığın, bilişsel gerileme ve hatta erken ölüm riskini artırdığını gösteriyor.
Ancak uzmanlar, uzun yaşam için sanıldığı kadar çok sosyalleşmeye gerek olmadığını, yani birkaç yakın ilişki ve dış dünyayla teması kolaylaştıran bazı günlük aktivitelerin yeterli olduğunu söylüyor. Önemli olan, sahip olduğunuz bağlantıların sayısı değil, bu bağlantıların size ne kazandırdığı…
İlişkilerimiz, birkaç önemli yolla sağlığımıza ve uzun ömürlülüğümüze katkıda bulunur: Duygusal destek, kriz anlarında yardım, bilişsel uyarılma, daha sağlıklı alışkanlıklar edinme motivasyonu sağlarlar. Mevcut ilişkileriniz bu kriterleri karşılıyorsa, muhtemelen oldukça iyi durumdasınız demektir.
Kaliforniya Üniversitesi’nden geriatri uzmanı olan Dr. Ashwin Kotwal, “Herkesin ‘aynı miktarda sosyal aktiviteye’ ihtiyacı yoktur” diyor. “Ancak belirli sıklıklarda sosyal aktiviteye katılmak önemlidir.”
- Duygusal Destek
Duygusal destek genellikle birkaç yakın arkadaş veya aile üyesinden gelir. Bu kişilere güvenerek önemli konuları veya ikilemleri onlarla konuşurken rahat hissetmelisiniz.
İnsanlar kendilerini yalnız hissettiklerinde genellikle bu duygusal desteği özlediklerini söylüyor. Ve bu duygu kişinin sağlığı için zararlı olabiliyor.
Uzmanlar, yalnızlığın zararlı olmasının başlıca nedenlerinden birinin, doğası gereği stresli bir deneyim olmasından kaynaklandığını düşünüyor. Stres iltihaplanmaya neden olur ve bir kişi uzun süre yalnız kalırsa, bu kronik iltihaplanmaya yol açabilir. Uzun vadede bu, kalp hastalığı, kanser, demans ve diğer hastalıkların riskini artırır.
- Kriz zamanları
Duygusal destek sağlayan kişiler, sizi alışverişe götürerek veya hastalandığınızda size yemek getirerek günlük hayatınızı biraz daha kolaylaştıran kişiler de olabilir. Ciddi bir sağlık teşhisi gibi daha büyük sorunlar ortaya çıktığında bu ilişkiler daha da önemli hale gelir.
Bir kriz anında size kim yardım edecek? Bir sorun olduğunda size kim yardım edecek? Uzmanlar dört ila altı yakın ilişki hedeflemek idealdir diyor. Böylelikle, tek bir kişiye fazla bağımlı kalmazsınız.
- Sağlıklı Alışkanlıklar
İlişkilerimiz, fiziksel sağlığımıza daha iyi bakmamız için bizi motive edebilir. Araştırmalar, destekleyici sosyal ağları olan kişilerin egzersiz yapma ve daha sağlıklı beslenme olasılığının daha yüksek olduğunu, ayrıca doktor randevularına gitme ve reçete edilen ilaçları alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Bazı insanlar için eşleri veya yetişkin çocukları bu motivasyon rolünü üstlenebilir; diğerleri ise kendilerini sorumlu tutan bir yürüyüş grubu veya egzersiz arkadaşı olabilir.
- Zihinsel Uyarı
Yukarıda bahsedilen faydalar genellikle arkadaşlara ve aileye bağlıdır. Ancak zihinsel uyarı söz konusu olduğunda, uzmanlar evinizin veya yakın çevrenizin dışına bakmanızı öneriyor. Bunun nedeni, yabancılarla veya tanıdıklarla yapılan sohbetlerin zihinsel olarak daha fazla çaba gerektirmesidir.
Örneğin bir arkadaşınıza “Karadeniz’e yaptığımız geziyi anımsıyor musun?” diye sorabilirsiniz. O da “Evet nasıl unuturum, yağmura yakalanıp ne çok ıslanmıştık.” diye cevap verir. Bu sohbet seyahat anılarını hatırlatmaya doğru bir yöne evrilir ve bu konuşma çok daha bilişsel uyarım kullanımı gerektirir.
Tabii kişinin sosyal yaşamına ilişkin öznel deneyimi önemlidir. Uzmanlar, bir kişi yalnız olsa bile kendini yalnız hissetmiyorsa, bu kadar zararlı bir stres tepkisi göstermeyebilir. Ancak bunu evde kalmak için bir neden olarak kullanmayın.
Bunun yerine, hiç sosyalleşmemektense, kendinizi rahat hissettiğiniz bir ortamda sosyalleşmeye odaklanın.
Kaynak: nytimes.com




