Beslenme uzmanları, brokoli için “çok çalışkan bir sebzedir” diyor, neden mi? Brokoli vücudunuza destek veren bir dizi vitamin, mineral ve fitokimyasallarla sağlığınız için durmadan çalışıyor.
Brokolinin sülfürik kokusu hiç burnunuzu tırmaladı mı?
Karnabahar, brüksel lahanası ve diğer turpgil sebzelerle birlikte brokoli, sülforafan adı verilen sülfür bazlı bir besin kaynağı. Brokolinin kokusunun ve hafif acı tadının ardındaki bileşik de bu sülforafan.
Araştırmalar brokolideki sülforafanın vücudunuzun hava kirliliği ve sigara dumanı gibi toksinlerden kurtulmasını sağlayan enzimleri daha fazla üretmesine yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Ayrıca sülforafan, vücudunuzu iltihaplanmadan koruyabilen bir antioksidan. Yakın zamanda yapılan bir analizde 23 çalışmadan 17’sinde brokoli yemek ile akciğer, kolon ve meme kanseri dahil olmak üzere yaygın kanser risklerinin daha düşük olması arasında ilişki bulundu. Çalışmalar birlikte ele alındığında, haftada en az bir kez brokoli yiyen kişilerin kansere yakalanma olasılığının yemeyenlere göre yüzde 36 daha az olduğu görüldü. Tabii bu kesin kanıt değil. Araştırmacılar, düzenli olarak brokoli yiyen kişilerin başka sağlıklı alışkanlıklara da sahip olma eğiliminde olduğunu, bu nedenle brokolinin bir kişinin hastalığa yakalanmamasının “tek nedeni” olarak gösterilemeyeceğini söylüyor.
Brokolideki K vitamini vücudunuzun kan dolaşımını ve pıhtılaşmayı düzenlemesine yardımcı oluyor. Uluslararası beslenme kılavuzları yetişkin kadınların günde yaklaşık 90 mikrogram, erkeklerin ise yaklaşık 120 mikrogram K vitamini tüketmesini öneriyor. Bir fincan çiğ brokolide yaklaşık 93 mikrogram K vitamini bulunuyor.
Bu bir fincan brokoli aynı zamanda yeterli miktarda (288 miligram) potasyum içeriyor. Potasyum da yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olabiliyor.
Brokolinin lif oranı da yüksek, bu da kötü kolesterol seviyenizi ve koroner kalp hastalığı riskinizi düşürebilir.
Ayrıca içeriğindeki bu yüksek K vitamini seviyeleri kemiklerinize fayda sağlayabilir. Çünkü K vitamini, kemiklerinizi oluşturan ve onları güçlü tutan proteinlerin birçoğunu aktive etmede önemli rol oynuyor.
Brokolideki C vitamininden de bahsetmek gerek. C vitamini, kısmen kolajen üretimini uyararak kemiklerin kırılgan hale gelmesini önleyen kemik mineralizasyonuna yardımcı oluyor. Bir fincan çiğ brokoli, bir fincan greyfurttan daha fazla C vitamini içeriyor.
Brokoli yemenin en iyi yolu var mı?
Uzmanlar, sadece “fazla pişirmekten kaçının” diyor.
Brokoli, çiğnediğinizde ve sindirdiğinizde salınan “mirosinaz” adı verilen aktif bir enzim içeriyor. Bu enzim, brokolinin sülforafanını aktive ediyor – ancak brokoliyi çok uzun süre pişirirseniz, mirosinaz’ın çoğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Diyetisyenler, “sebzede hala hafif bir çıtırlık olduğu sürece sorun yok”, diyorlar. Brokoliyi kaynatmanın uzmanların ilk tercihi olmamasının bir başka nedeni daha var: C vitamini gibi suda çözünen bazı vitaminlerinin kaynatma işlemi sırasında kaybolabileceği gerçeği.
Bu kadar çalışkan bir sebze sizce de sofralarımıza gelmeyi hak etmiyor mu?
Kaynak: New York Times