Beslenme ihtiyaçlarınız yaşamınız boyunca önemli ölçüde değişir ve tabağınızdaki protein yaşınıza bağlı olarak sağlığınızda farklı roller oynar.
Yeni bir araştırma, en azından protein kaynakları söz konusu olduğunda, beslenme konusunda herkese uyan tek beden yaklaşımına meydan okuyor. Bilim insanları, et yemenin çocuklara fayda sağlarken, bitki bazlı proteinlerin yetişkinlerin daha uzun yaşamasına yardımcı olduğunu keşfetti.
Sydney Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada, yaklaşık altmış yıl boyunca 101 ülkedeki gıda sistemleri incelendi. Bulgular, küçük çocukların diyetlerinde daha fazla hayvansal protein olduğunda daha iyi geliştiklerini ve sağlıklı olduklarını, 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerin ise daha fazla bitki bazlı protein tükettiklerinde daha uzun yaşama eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor.
Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada, optimal protein dengesinin yaşa göre değiştiği ve bunun da ülkeler çevresel açıdan daha sürdürülebilir gıda sistemlerine geçerken önemli etkileri olduğu ortaya kondu.
Araştırma ekibi, 1961-2018 yılları arasındaki gıda arzı ve ölüm verilerini inceleyerek, bir ülkenin gıda sisteminde bulunan proteinlerin karışımının farklı yaşlardaki hayatta kalma oranlarıyla nasıl ilişkili olduğunu araştırdı.
Protein Faydalarında Yaş Ayrımı
Yetişkinler, özellikle de orta yaşı geçmiş olanlar için veriler tam tersi bir model ortaya koydu. Gıda sistemlerinde daha fazla bitkisel protein bulunan ülkeler, 60 yaş üstü insanlar için daha iyi hayatta kalma oranları ve daha yüksek genel yaşam beklentisi gösterdi. Bitkisel proteinin faydaları özellikle düşük yağ tüketimi ile birleştiğinde daha belirgin hale geldi.
Yağ alımı da aynı yaşa bağlı modeli izledi. Daha yüksek yağ mevcudiyeti çocuklara fayda sağlarken, yetişkinler için zararlı göründü ve beslenme ihtiyaçlarımızın yaşam boyunca nasıl değiştiğini ortaya koydu.
Araştırmacılar, protein kaynaklarının hayatta kalma oranları üzerindeki etkilerini izole etmek için ekonomik zenginlik, nüfus büyüklüğü ve zaman eğilimlerini hesaba katarak 4.000’den fazla ülke-yıl-cinsiyete özgü yaşam tablosunu analiz etti.
Ne Yersek O’yuz
Bulgular, beslenme politikalarına ilişkin önemli soruları gündeme getirmekte. Beslenme kılavuzları daha fazla yaşa özgü olmalı mı? Ülkeler, hem gençlerin hem de yaşlıların farklı beslenme ihtiyaçlarını karşılarken sürdürülebilir gıda sistemlerine nasıl geçiş yapabilir?
Çocuk ölümlerinin yüksek olduğu gelişmekte olan ülkeler için yeterli hayvansal proteinin sağlanması önemini koruyabilir. Bu arada, yaşlanan nüfusa sahip daha zengin ülkeler, daha fazla bitki bazlı diyetlere yönelmekten fayda sağlayabilir.
Bu araştırma çevresel hedefleri reddetmiyor. Aksine, sürdürülebilir gıda sistemlerine geçişin tüm yaş gruplarında sağlığı korumak için dikkatli bir planlamaya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Ülkeler et tüketimini azaltmaya çalışırken, çocukların hala yeterli hayvansal protein almasını sağlarken, yetişkinleri daha fazla bitki yemeye teşvik eden ve yaşam döngüsü boyunca hem sağlık hem de çevresel kaygıları dengeleyen yaklaşımlara ihtiyaç duyabilirler.
Çalışmanın araştırmacıları, “Protein insan beslenmesinin çok önemli bir parçasıdır, ancak beslenme alışkanlıkları değiştikçe ve gelişmiş ülkeler karbondan arınmaya çalıştıkça, proteinimizi nereden aldığımız daha fazla inceleme altına girmiştir” diyor. “Bitki bazlı proteinin daha uzun bir yaşamla ilişkili olduğu bilgisi, sadece diyetlerimizin kendi uzun ömürlülüğümüzü değil, gezegenin sağlığını da nasıl etkilediğini düşündüğümüzde gerçekten önemlidir.”
Anahtar çıkarım: Beslenme ihtiyaçlarınız yaşamınız boyunca önemli ölçüde değişir ve tabağınızdaki protein yaşınıza bağlı olarak sağlığınızda farklı roller oynar.
Kaynak: https://studyfinds.org/