Kullanım oranları artarken bazen de beklenen etkiyi yaratmayan antidepresanlar, her zaman çözüm olamayabiliyor.
Her yaşta ortaya çıkabilen, tedavi edilmezse kötüleşerek kalıcı olabilen, ciddi bir zihinsel bozukluk olan depresyonun kontrolünde ilaçlar haricinde diğer etkili tedavilerin de reddedilmemesi öneriliyor.
Antidepresan ilaçlar, depresyon teşhisi konan şiddetli vakalarda, kişiler için etkili bir tedavi olabiliyor. Rahatsız edici bazı yan etkileri olan bu ilaçlar tek seçenek de değiller. Üstelik araştırmalar da uzmanların bu konuda hemfikir olduğunu gösteriyor.
Depresyonun kökeninin yüzde 40-50 oranında genetik olduğu bilinmesine rağmen, birçok insan için nedenleri farklı olabiliyor. Bu nedenle tedavilerin çok daha planlı şekilde, kişiye özel düzenlenmesi önemli.
İlaçlara başvurmadan önce, doktorunuzun veya terapistinizin özel ihtiyaçlarınızı tam olarak anladığından emin olmalısınız.
Depresyonun kontrolünde, hafif ve orta dereceli vakaların tedavisinde farmasötik olmayan iki önemli yaklaşım bulunuyor:
- Diyet, fiziksel aktivite, uyku ve sosyal aktiviteler dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri
- Çeşitli psikoterapi türleri, farkındalık meditasyonu dahil konuşma terapileri
Bazıları için nimet, bazıları için nafile
Kapsamlı bir incelemeye göre:
- Yetişkinlerin yüzde 54’ü antidepresan ilaç aldıktan sonra semptomlarda azalma yaşıyor.
- Yüzde 35-40’ı plasebo aldıktan sonra benzer iyileşmeler gösteriyor.
- Yüzde 62’sinde psikoterapiden sonra semptomların azaldığı görülüyor.
Antidepresan ilaçlar ve konuşma terapileri, birinci basamak tedaviler olarak dünya çapında sayısız hastanın hayatını daha iyiye doğru değiştiriyor.
Almanya’da yapılan bir analize göre, antidepresanlar, orta, şiddetli ve kronik depresyonda etkili olabiliyorken, hafif vakalarda etkisiz kalabiliyor.
Antidepresanlar bazı durumlarda vazgeçilmez olsa da olumsuz yanları da bulunuyor. Sağlık uzmanları tarafından genellikle hafif olarak tanımlanan bu yan etkiler, mide bulantısı, baş ağrısı ve ishalden, depresyonun kendisinde yaygın olan uykusuzluk, kaygı ve bitkinlik gibi semptomlara kadar farklı türlerde görülebiliyor. Ayrıca bu ilaçlar zamanla etkinliğini kaybediyorlar ve antidepresan kullanan kişilerin yaklaşık üçte birine semptomlar bir noktada geri dönüyor.
Depresyon çok yönlü bir hastalık, bu nedenle bir ruh sağlığı uzmanıyla terapi, daha fazla egzersiz veya bu yaklaşımların bir kombinasyonuyla kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri kullanılarak ilerlenmesi öneriliyor.
Kaynak:
https://elemental.medium.com