Daha çok ruhsal sorunların tedavisinde kullanılmasına alıştığımız hipnoz, cerrahi operasyonların da yeni gözdesi. Peki bu yöntem sizce anesteziye rakip olur mu?
Sözle, bakışla ya da çeşitli materyallerin yardımıyla gerçekleştirilen bir çeşit uyku hali olarak tanımlanan hipnozla kişi öncelikle çevresel ve düşünsel diğer faktörlerden uzaklaştırılıyor. Daha sonra hipnozu yapan uzman telkinle kişiyi etki altına alarak onun bilinçaltına ulaşmaya çalışıyor. Ancak toplumdaki genel kanının aksine hipnoterapi esnasında hastanın bilincini kaybetmesi söz konusu değil. Hatta hasta hipnoz hali sona erdiğimde terapi esnasındaki düşüncelerini hatırlayabiliyor.
Uzun yıllardır ruhsal hastalıklarının tedavisinde yardımına başvurulan hipnoz modern psikiyatrik terapilerle beraber uygulandığında panik atak, fobiler, anksiyete bozukluğu ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi hastalıkların tedavisine olumlu yönde etkide bulunuyor.
Alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmak isteyenler de sıklıkla hipnozun yardımına başvuruyor. Ancak hipnozun ameliyatlarda kimyasal anestezi yerine kullanılmasıyla tıpta bir devrim yaşanıyor. Her ne kadar ülkemizde son yıllarda popüler olmaya başlasa da aslında hipnozun diğer ülkelerde tıpta kullanımı çok daha eskilere dayanıyor. İlk kez 1845 yılında Hindistan’da kullanılan ve eterin ortaya çıkmasıyla tedavülden kalkan hipnoz, yurt dışında 1990’lı yıllardan bu yana tümör alımından estetik operasyonlara kadar oldukça geniş bir yelpazede kendisine kullanım alanı buluyor. Hatta öyle ki Belçika’daki Liege Üniversite Hastanesi’nde bir grup doktor bugüne kadar yaklaşık 5 bin 100 operasyonu anestezi yerine hipnozla gerçekleştirerek bu alanda öncü oldu.
Hipnozun ameliyatlarda kullanımı…
Hipnozun anestezi yerine kullanılacağı ameliyatlarda hasta cerrahi operasyona alınmadan önce doktor tarafından hipnotize ediliyor. Bu aşamada kişiye acı, ağrı, sıkıntı ve endişe duymaması için telkin veriliyor. Hastanın bilinci yerinde oluyor, fakat gevşediği, rahatladığı ve acı duymamak üzere telkin aldığı için operasyon sırasında hiçbir sıkıntı yaşamıyor. Bu yöntem özellikle iğne fobisi ve anestezi alerjisi olanlar için ideal bir yöntem olarak ön plana çıkıyor. Kimi zaman daha az hipnoz daha az kimyasal madde kullanımını sağlayarak anesteziye yardımcı oluyor kimi zaman da tamamen kimyasal anestezi yerine kullanılıyor. Ancak hipnozun etkili olabilmesi için mutlak suretle işinin ehli bir kişi tarafından yapılması gerekiyor.
Hipnoz neden popüler oldu?
Son yıllarda hipnozun daha fazla tercih edilir olmasının ardında yatan gereklerden biri de bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu sonuçlar. Araştırmalara göre hipnoz yöntemi ile cerrahi operasyon geçirenler anestezi yöntemi ile cerrahi operasyon geçirenlere oranla daha az yan etkiye maruz kalıyor. Hipnoz yardımı alındığında normal anestezi miktarının yüzde 1’i cerrahi operasyon için yeterli oluyor. Bu durumda da genelde anesteziden sonra meydana gelen baş dönmesi, yorgunluk, mide bulantısı ve bilişsel bozukluklar gibi rahatsızlıklar da görülmüyor.
Liege Üniversite Hastanesi’nden Marie-Elizabeth Faymonvill’in 1999 yılında tiroid hastaları üzerinde gerçekleştirdiği bir araştırmada cerrahi operasyonlarında hipnoz yöntemine başvuranların ameliyattan 15 gün sonra işe başladığını, anestezi alan hastaların ise ancak 28 gün sonra işe başlayabildiğini ortaya konuluyor.
Pippa Plaisted, göğüs kanseri nedeniyle Londra’daki Lister Hastanesi’nde bir operasyon geçirdi. Operasyon esnasında anestezinin yardımına başvurulmamıştı. Daha da önemlisi herhangi bir ağrı kesici dahi verilmemişti. Ancak o göğsü kesilirken herhangi bir acı hissetmiyordu. Sadece hipnoz uzmanı olan Charles Montigue, başparmağını Pippa Plaisted’in alnına koymuş, yanında duruyordu. Ameliyatın sonrasında Plaisted, ‘Cerrah içimi kesip dikiyordu ama ben hiçbir şey hissedemiyordum’ demişti.
Bu konuda ileri görüntüleme teknikleriyle yapılan araştırmalar hipnozun acı hissini nasıl ortadan kaldırdığını açıklıyor. Iowa Üniversitesi’nden Dr. Sebastian Schulz-Stübner’in 2004’te yayımlanan çalışmasında 12 sağlıklı kişi deney için gönüllü oldu ve ısı yayan termodlar kullanılarak bu kişilerin acı eşikleri ölçüldü. 10 puanlık bir skala üstünden yapılan ölçümde sekiz puan ve daha üstündeki uyaranlar acı veren uyaranlar olarak kabul edildi. Hipnoz uygulamasından sonra ise gönüllüler daha önce sekiz puan ve üstü verdikleri uyaranlara 10 üzerinden üç ve altı puan verdiler. Hipnotize edilen hastaların beyinlerindeki değişim ise çok etkileyici. Normal bir acı sinyali beyinde, beyin kökünden başlayıp orta beyinden geçen ve kortekste son bulan bir yol izliyor. Kişilerde acının bilinçli hale gelmesi korteks aşamasında gerçekleşiyor. Hipnoz görmüş hastalarda ise sinyal beyin kökünden sonra aynı yolu takip ediyor fakat kortekse ulaşmadan sonlanıyor ve böylece acı hastanın bilinç seviyesine ulaşamıyor.
Tüm bu iyi etkilerine karşın hipnozun kullanım alanı sınırlı, çünkü bu yöntem herkese uygulanamıyor. Hastaların yalnızca yüzde 60’ı hipnoza yanıt veriyor ve bunların da ancak yüzde 15’i derin hipnoza açık. Geriye kalan yüzde 25’lik kısım ise hipnoza hiç yanıt vermiyor. Ayrıca hipnozla yapılan anestezinin hala çok yaygın olmamasının bir nedeni de bazı hastaların ameliyat sırasında hiçbir şey görmek ve duymak istememesi.
Kimler hipnotize olabilir?
Çocuklar, zeka geriliği olanlar, çok yaşlandığı için dikkatini bir noktada toplayamayanlar ve akıl hastaları dışında isteyen herkes hipnotize olabiliyor. Özellikle zeki ve dikkatini bir noktada toplamayı başaran kişilerin hipnotize olması daha kolay. Ancak “istek” bu aşamada belirleyici.
Hipnozun bölümleri
Hipnozun üç bölümü var: Hafif, orta ve derin. Hafif trans hipnozun başlangıcı… Hastada hafif bir rahatlama görülüyor; hastanın gözleri kapalı fakat bilinci açık oluyor. Orta transta, hipnoz belirgin ve daha derin bir hal alıyor. Hastanın bilinci yerinde olmuyor. Derin transta ise hasta, transtan çıkmadan gözlerini açabiliyor, fakat bakışları donuk oluyor. Dışarıdaki hiçbir şeyi duymuyor ve görmüyor. Kişide tam bir uyuşukluk hali hakim oluyor.
Derleme kaynak:
http://www.aktuelpsikoloji.com/insanlar-nasil-hipnotize-ediliyor-4823h.htm