ABD’de 1939’dan beri yayımlanan ünlü Glamour dergisi, tam 63 yıl önce kapağını süsleyen Jane Fonda’ya 85 yaşına rağmen yeni sayısında tekrar yer verdi. İşte “20 yaşımda olduğumdan daha gencim” diyen Jane Fonda’nın gençleştiren hayat felsefesi…
Kapak hikayesi için 1959’da Glamour’un kapağındaki ilk görünümünü yansıtan Fonda’ya o fotoğraflara bakarken nasıl hissettiği sorulduğunda başarılı aktris, yaşlanırken daha genç hissetmeyi öğrendiğini söylüyor. “85 yaşında hala çalışıyor ve kendimi iyi hissediyor olacağımı söyleseler inanmazdım” diyen Fonda, gençken 30’undan sonra yaşayıp yaşamayacağından bile şüphe duyduğu zamanlar olduğunu itiraf etse de kendisine değişim için güç veren şeyin de bu olduğuna dikkat çekiyor. “Vazgeçmedim. Devam ettim. Daha iyi olmaya çalıştım. Yaptım.” İşte Fonda’nın sırrı.
“Hayatımı pişmanlıklarla sonlandırmayacağım”
Jane Fonda, bugün kendini 20 yaşında olduğundan daha genç hissettiğini belirtiyor ve anlaşılan o ki bunu merakına borçlu. Onun için merak, insanlara çok soru soracağın, çok kitap okuyacağın, içinde bulunduğun her durumda olumluyu bulmak isteyeceğin anlamına geliyor. Böylece yaşlı insanlar ne kadar meraklı kalırsa o kadar genç kalıyor. Bu bakış açısı, Fonda’nın deneyimlerinden neler öğrenebildiğini anlamaya çalıştığı derin bir sürecin ardından oluşmuş. Jane Fonda, 60 yaşına girdikten sonra hayatını pişmanlıklarla noktalamak istemediğine karar vererek ‘hayat değerlendirmesi’ yapmış. Aktivist olarak da tanınan oyuncu, bu derin araştırma dönemini şöyle anlatıyor: “60 yaşıma basmak üzereyken, son perdeme yaklaştığımı ve bunun bir kostümlü prova olmadığını fark ettim. Birçok pişmanlık yaşamıştım. Hayatımı nasıl yaşadığımı pişman olup olmadıklarım belirleyecekti. Bu süreçte kendimi yaşam incelemesi adı verilen derin araştırmalar yapmaya ve kendi hayatımı anlamaya adadım. Kendimle ilgili düşüncelerimi tamamen değiştirdim ve hayatımın son dönemini nasıl yaşamak istediğime karar verdim. Karakterimle ilgili bazı şeyleri ilk kez fark ettim, mesela cesur olduğumu.”
Böyle güzel ve güçlü bir kadının kendine güvenmemesi şaşırtıcı olsa da Fonda bunu 60 yaşından sonra anlamış çünkü o güne kadar kendine olumlu bir etiket vermek aklına hiç gelmemiş. Fonda’nın şaşırtıcı bir itirafı daha var: “Benden daha akıllı, daha cesur ve ahlaki olarak daha güçlü olan insanlara yöneldim. Her zaman onlar gibi olmayı arzuladım ama zaten onlar gibi olduğumu asla hayal edemezdim.”
Tüm bu deneyimlerini birer öğreti olarak kabul eden Fonda, insanların hayatının en iyi versiyonunu yaşamasına yardımcı olmak için 2011 yılında aşk, sağlık, cinsellik, zindelik, dostluk, maneviyat konularına değindiği Prime Time adlı kitabını kaleme aldı. Her yaşta güzel olan aktristin vücut konusunda önerdiği şey ise yaşlandıkça farklı bir bakım yapmak gerektiği. “Vücudumu çok suistimal ettim ama gençken vücudumuz çok bağışlayıcı olduğundan bunu anlamam zaman aldı. Yaşlandıkça, bir gece çok içersen ya da yeterince uyumazsan, ertesi gün enerjin yarıya düşer” diyen Fonda için kişisel bakımın vazgeçilmezlerinden biri uyku. Günde en az sekiz saat uyuyan, meditasyon ve egzersiz yapan, mümkün olduğunca doğada olmaya çalışan Fonda’nın altın değerindeki sözü şu: “Yaş aslında kronoloji ile ilgili değildir. 85 yaşında çok yaşlı olabilirsiniz ki bu benim yaşım ama aynı zamanda çok genç de olabilirsiniz.”
KAYNAK: www.glamour.com