Bir kar tanesini erimeden önce fotoğraflayabilmek için ne yapardınız? Fotoğrafçı ve bilim insanı Nathan Myhrvold, daha önce hiç çekilmemiş mikroskobik düzeyde kar tanesi görüntüleri yakalayan bir fotoğraf makinesi geliştirdi.
Kış mevsiminde çoğu kişi soğukta üşümemek için evde kalmayı tercih etse de bu durum Nathan Myhrvold için geçerli değil. Çünkü hava ne kadar soğuksa, Myhrvold’un bir kar tanesinin mikroskobik fotoğrafını çekme şansı da o kadar yüksek. Myhrvold, iki yıllık gelişim süreci sonunda, “Dünyanın en yüksek çözünürlüklü kar tanesi kamerası”nı ortaya çıkardı. Yakın zamanda, prototip olan bu kamerasıyla çekilmiş, daha önce hiç görülmemiş mikroskobik seviyede, bir dizi kar tanesi görüntüsü yayınladı.
Myhrvold’ un kamerası, basitçe, bir tarafı mikroskop, diğer tarafı kameradan oluşan bir sistem. Ancak arada, tek bir tanenin görüntüsünü yakalama gibi zorlu bir görevi tamamlamak için birlikte çalışan bir sürü parça var. Çoğunun çapı bir santimden küçük olan kar taneleri, aynı zamanda hızla da eridiği için bu kolay bir işlem değil. Kar tanelerinin dağılma eğilimi, Myhrvold’ un bu projede üstesinden gelmek durumunda kaldığı en büyük zorluklardan biriydi. Çözümü, 23 kiloluk kamerasını, bir termoelektrik soğutma sistemi, karbon fiber çerçeve ve standart ışıklardan daha az ısı yayan LED ışıklarla donatmakta buldu. Bir masaya yerleştirildiğinde, yerden yaklaşık bir buçuk metre yükseklikte olan “Frankensteinımsı” cihazının her bir parçası, karın erimesine veya süblimleşmesine neden olma olasılığı daha düşük malzemeler kullanılarak inşa edildi.
Kar taneleri değişken…
“Işık, kar tanesini eritebilir. Bu yüzden Japonya’da endüstriyel amaçlar için LED ışıklar üreten bir şirket buldum. Kameramın flaşı saniyenin milyonda biri hızda ve tipik bir kamera flaşından bin kat daha hızlı” diyor Myhrvold. Görünen o ki, bazı bölgeler, kar tanesi fotoğrafçılığı için diğerlerinden daha donanımlı ve uygun. Örneğin, kar taneleri Myhrvold’un bulunduğu Kuzeybatı Pasifik’te yeterince soğuk olmayıp çok hızlı erir veya süblimleşirken, Doğu kıyısında nem nedeniyle çok ıslak ve birbirine yapışık oluyor. Bu yüzden kendisi, mükemmel koşullara sahip, daha yüksek bir enlemde bulunan, Kanada’nın Ontario eyaletinin kuzeydoğusundaki Timmins kasabasına taşınmayı göze aldı. Ona göre, ısının sıfırın altında altı (-6) ve dokuz ( -9) arasında olduğu yer, kar tanesi çekimi için en etkili nokta.
Avucuna düşmesini bekledi
Myhrvold ayrıca bir kar tanesini fiziksel olarak nasıl yakalayacağını da bulmak zorundaydı. Bu, mükemmel kar tanesinin avucunuza düşmesini umarak beklemek kadar basit değildi. Onları, yalıtkan olduğu bilinen cam mikroskop lamı üzerinde yakalamaya çalışmanın işe yaramayacağını çabucak keşfetti. Ancak, yüksek kalite bir saatte bulunan kristal malzemeden elde edilmiş sentetik safir lam, camdan daha düşük termal iletkenlik oranına sahipti ve bu da onu numune toplamak için mükemmel bir malzeme haline getiriyordu.
Kar tanesini görüntüleyebilmek için öncelikle bir tanesini yakalamalıydı. Siyaha boyadığı ve paspas sapının ucuna tutturduğu köpük bir yüzeyle bunu gerçekleştirdi. Tahtaya yeteri kadar kar tanesi düştüğünde, Myhrvold hangisinin amacına en uygun olduğuna karar vermeden önce, numuneleri hızla inceliyor ve sulu boya resimlerde en ince ayrıntılar için kullanılana benzer bir fırçayla safir lama aktarıyor. Myhrvold bu durumu şöyle anlatıyor: “Her bin kar tanesinden yalnızca biri fotoğraflamak için yeterince mükemmel oluyor. Çok fazla zaman harcayamazsınız ve genellikle birbirlerine yapışık olduklarından, en iyisini hızlıca seçmeniz ve çabucak mikroskoba aktarmanız gerekir.”
Güvenli bir şekilde lama alınan kar tanesinin fotoğrafını çekmek için, mikroskobunu, pozu her seferinde bir mikron değiştirerek odaklıyor. (İnsan saçının çap genişliği yaklaşık 70 mikrondur.) Her birini, ortalama olarak, 100’den fazla veya erimeye başlamadan önce olabildiğince çok kez fotoğraflıyor. Myhrvold, kusursuz olan sonuncuyu oluşturmak için, tek bir örneğin birden fazla fotoğrafını, özel bir yazılım kullanarak birleştiriyor.
Myhrvold’ un hedefi bir gün sistemini üç boyutlu bir yazıcıya bağlamak. Ne yazık ki küçük bir sorunu var: Kar tanesinin gerçek boyutunu çıkartabilecek çözünürlükte baskı yapabilen bir yazıcı henüz yok ama bunu bir yemek tabağı kadar büyütürseniz kesinlikle olabilir.