Organik, bio ve ekolojik ürün nedir?
Türkiye’de kaç çeşit organik ürün yetiştiriliyor? Organik ürüne nasıl ulaşılır? Bir ürünün organik olup olmadığı nasıl anlaşılır? İşte 6 maddede organik, bio ve ekolojik ürün gerçekleri…
1. Türkiye’de kaç çeşit organik ürün yetiştiriliyor?
Türkiye, 70 bin üretici ile organik gıda üreticisi sayısı açısından dünyanın en büyük ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre 2015 itibarıyla Türkiye’de 69 bin 967 üretici, toplam 515 bin 268 hektar alanda 197 çeşit ürün ile organik tarım yapıyor.
2. Organik tarım ile iyi tarım arasında ne gibi bir fark var?
İyi tarım sisteminde yine yönetmeliklerle izin verilen kimyasal ilaçlar kullanılır. Buradaki temel amaç ilaç kalıntısını belirlenmiş limitler altında tutmaktır. Organik tarımda ise insan ve çevre sağlığına zararlı tarım ilacı, hormon ve suni gübre kullanılmaz. Bu uygulama, ulusal ve uluslararası “Organik Tarım Kanunları”ndaki yönetmeliklerle de desteklenmektedir.
3. Bir ürünün organik olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Marketlerde rafları süsleyen ve üzerinde “%100 organik” yazan her ürün ne yazık ki istenilen koşullarda üretilmiş anlamına gelmiyor. Bunun için organik ürün seçerken özellikle paket üzerinde bulunan etiket çok iyi bir şekilde okunmalı. Zira organik ürün üreten firmanın Tarım Bakanlığı’ndan yetki almış kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarından biriyle sözleşme yapması zorunludur. Etiketlerinin üzerinde de bu kuruluşların logoları, sertifika numaraları ve “Tarım Bakanlığı’ndan onaylı” ibaresinin bulunması gereklidir. Sertifikasyon numarası bulunmayan ürün ne yazık ki organik ürün değildir. Bu sertifikalar deyim yerindeyse olmazsa olmazdır.
4. Organik ürüne nasıl ulaşırım?
Hızla artan nüfus, azalan tarım alanları ve beraberinde birim alandan daha fazla ürün elde etme çabaları sonucunda insanoğlunun her geçen gün daha fazla oranda başvurduğu tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı sonucunda toplumda kanser gibi hastalıkların sayısında gözle görülür bir artış yaşanmaya başladı. Hal böyle olunca organik ürünlere olan ilgi de aynı oranda arttı. Bilinç düzeyinin artması ile beraber organik ürünlerin halkla buluştuğu ekolojik-organik pazar kavramıyla Türk halkı tanıştı. Bugün başta İstanbul olmak üzere İzmir, Samsun, Bursa, Ankara, Eskişehir ve Kayseri’de toplam 16 ekolojik-organik pazar bulunuyor.
Pazarların yanı sıra bugün organik ürün satan dükkanların, süper marketlerin organik reyonlarının ve e-ticaret yapan online internet sitelerinin sayısının da gün geçtikçe artması sayesinde organik ürünlere ulaşmak geçmişe oranla daha kolay.
5.Bebek sağlığı için organik ürün ne anlama geliyor?
Tarımda kullanılan hormonların DNA üzerinde hasara ve pek çok hastalığa neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çocuklar, bebekler ve hamileler bu zararları tolere edebilecek bünyeye sahip değildirler. Bu nedenle de olası etkilerin önüne geçebilmek için organik gıda tüketmeleri adeta bir zorunluluktur.
0-2 yaş, çocukların yağ hücrelerinin sayısının belirlendiği dönemdir. O nedenle bu yaş aralığındaki çocuklara beyaz un ve beyaz şeker, şekerli ek gıdalar, şekerli meşrubatlar, patates kızartmaları gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar vermenin yanlışlığının yanı sıra, alınan ürünlerin de kimyasal içermemesi konusu çok önemlidir.
Ek gıdalara geçiş döneminde bebeklere sırasıyla yoğurt, meyve püreleri, sebze çorbaları ve yemekleri, yumurta, kuru baklagiller, et, tavuk, balık, peynir ve süt verilir. Bu dönemde ebeveynler, marketlerden ya da manavlardan alışveriş yaparken besinleri özenle seçmelidir. Meyve-sebze alırken mevsimine uygun, üzerinde bio, ekolojik ve organik olduğunu belirten ibarelerin olduğu besinlerin alınması son derece önemlidir.
6.Organik olmayan gıdalarla birlikte vücuda giren hormonlar ve antibiyotikler nasıl bir
etkiye sahip?
Konvansiyonel olarak üretilen ürünler, hormon ve antibiyotik içerir. Çiftçiler genellikle hayvan yetiştirirken sentetik hormonlar ve östrojen kullanır. Böylece hayvanlar daha hızlı büyür, daha çok süt ve yumurta verir. Ancak bilim insanları, çiftçiler tarafından sıklıkla başvurulan bu yöntemin farklı yan etkilerinin yanı sıra genç kızlarda erken ergenliğe neden olduğu konusunda hemfikir.
Vücuda yapay hormonlar ve antibiyotik almaktan kaçınmanın yolu, organik süt, yoğurt, peynir, yumurta ve et tüketmekten geçiyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için bu ürünleri bulmak artık hiç de zor değil. Bal konusunda da dikkatli davranmak gerekiyor. Her ne kadar organik balı anlamak zor olsa da imkansız da değil. Bunun için bir takım ipuçları mevcut. Örneğin gerçek bal glikozlu bala oranla daha yoğun bir kıvama sahiptir. Glikozlu bal o kadar tatlıdır ki boğazda hafif bir yanma hissi bırakır. Halbuki gerçek bal o kadar tatlı olmaz. Gerçek balı bir kaşığa koyup ateşe tuttuğunuzda akışkan bir kıvam alır ve geç yanar. Buna karşın glikozdan yapılmaz bal hızla yanar ve kömür gibi bir kıvam alır. Gerçek
balı kaşığa alıp bir kaba dökerken yukarıdan aşağıya iplik gibi akar, glikozlu bal ise kesik kesik akar.